İnsan Güvenliği Yaklaşımı Nedir ve Uluslararası Güvenlik Ajandasına Nasıl Bir Katkı Sağlamıştır: Kanada ve Japonya Örnekleri

What is the Human Security Approach and How the Phenomenon Contributed to the International Security Agenda: Canadian and Japanese Paradigms

Umut Can ADISÖNMEZ
Yüksek Lisans Öğrencisi, Lund Üniversitesi, Siyaset Bilimi Fakültesi, Küresel Çalışmalar Programı, e-posta: gls15uad@student.lu.se.

Sayfa 1 – 28 (28)

Öz
Uluslararası konjonktürde hâkim görüş olan devlet merkezli ve sert güç odaklı güvenlik nosyonu Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) yıkılmasının ardından yeniden tanımlanmaya başlanmıştır. Bu çalışmada, geleneksel güvenlik algısına meydan okuyan “insan güvenliği” nosyonu uluslararası güvenlik gündemini genişletmesi ve güvenlik aktörlerini çeşitlendirmesi açılarından incelenecektir. Bu çerçevede, bireylerin ve sivil toplum kuruluşlarının güvenlik ihtiyaçlarını ön plana çıkaran normatif insan güvenliği algısı, Kanada ve Japonya hükümetlerinin güvenlik alanında gerçekleştirdikleri normatif girişimler açısından değerlendirilecektir. Bu makale, Kanada ve Japonya hükümetlerinin Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) gibi devletler üstü kurumlar çatısı altında insan güvenliğinin ve normatif girişimlerin kurumsallaşmasındaki katkısına vurgu yapmaktadır. Böylece bu çalışma, Kanada ve Japonya politika üreticilerinin argümanlarını metin ve söylem analizlerini uygulayarak incelemeyi, değişen güvenlik konseptinin altını çizmeyi ve Türkiye’deki güvenlik çalışmaları literatürüne katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Anahtar Kelimeler: İnsan Güvenliği, Geleneksel Olmayan Güvenlik Tehditleri, Normatif Teori, Kanada, Japonya.

Tam metin PDF (İngilizce)

Soğuk Savaş Sonrası Dönemde Rusya Federasyonu-İran İlişkileri

Russian Federation–Iran Relations in the Post-Cold War Era

Emel KAHRAMAN
Uzman, Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Ofisi, Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler A.B.D. Doktora Öğrencisi, e-posta: ekahraman@akdeniz.edu.tr

Sayfa 29 – 70 (43)

Öz
Bu makalenin amacı Soğuk Savaş Sonrası Dönemde Rusya Federasyonu (RF) ile İran arasındaki ilişkileri özellikle askerî, güvenlik, ekonomi ve enerji boyutları temelinde ele almaktır. Makalede öncelikle iki ülke arasındaki güvenlik ilişkileri tarihsel olarak ele alınmış ve bu başlık altında askerî ilişkilere kısaca değinilmiştir. Özelikle 2012 yılından sonra dünya gündemini meşgul eden/etmeye devam eden Suriye meselesi ile iki ülke ilişkilerinin daha da kuvvetlendiği vurgulanarak bunun sebepleri ayrıntılı olarak incelenmeye çalışılmıştır. Ekonomi ve enerji alanında gelişime açık olan ilişkilerdeki temel çatışma noktalarının ise Hazar’ın Statüsü konusu ve Avrupa, Türkiye ve Balkanlar gibi pazarlarda başat enerji tedarikçisi olma talebi olduğu belirtilmiştir. İran’ın nükleer çalışmalarında büyük katkısı olan RF’nin İran ile 2015 Temmuz’unda imzalanan ve nükleer sorunu diplomatik yollarla çözme yolunu açan anlaşma sonrasında hem kazanımları olacağı, hem de endişe duyduğu noktalar olduğu vurgulanmıştır. Makalede son olarak Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) kapsamında iki ülke ilişkileri ele alınmıştır. Sonuç olarak, makale RF ve İran’ın bulundukları bölgede çatışan çıkarlara sahip olmalarına rağmen ortak işbirliği konularında yakınlaşmalarını sürdürecekleri tezini savunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Rusya Federasyonu (RF), İran, İran Nükleer Çalışmaları, Hazar’ın Statüsü, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ).

Tam metin PDF

Belirsizlik İçeren Tedarik Zinciri Yönetimi Karar Süreçlerinde Savunma Sektörüne Yönelik Bir Uygulama

An Application for the Defense Sector Including Uncertainty in the Supply Chain Management Decision Process

Alihan Kağan CANLI* ve Hakan Soner APLAK**
* Bkm.Yzb., Kara Harp Okulu, Savunma Bilimleri Enstitüsü, e-posta: akaancanli@gmail.com.
** Yrd.Doç.Dr.İs.Alb. Kara Harp Okulu, Endüstri ve Sistem Mühendisliği Bölümü, e-posta: sonaplak@gmail.com.

Sayfa 71 – 108 (39)

Öz
Günümüzde rekabet, ulusal ve uluslararası her alanda olduğu gibi savunma sektörü açısından da hayati öneme sahiptir. Ülkelerin savunma güçlerini belirli bir seviyeye getirmek ve caydırıcılık sağlamak amacıyla ekonomik imkânları çerçevesinde savunmalarını güçlendirmeleri, modern silah ve teçhizatla donanmış güvenlik güçlerine sahip olmaları zorunluluk haline gelmiştir. Bu çalışmada, savunma sektörüne yönelik bir tedarik zinciri yönetimi uygulaması belirsizlik içeren ortamlar için geçerli olan metodolojik bir karar süreci yaklaşımıyla incelenmektedir. Önceden belirlenmiş hedefler ve önceliklerine göre, aktörlerin (oyuncuların) stratejilerinin karşılıklı olarak değerlendirilmesi ve kendileri için en uygun olanların seçimi süreci, “oyun teorisi” yaklaşımıyla gösterilmektedir. Karar sürecinin belirsiz doğası gereği stratejilerin değerlendirilmesinde “bulanık dilsel değişkenler ve sayılar” kullanılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Savunma Sektörü, Tedarik Zinciri Yönetimi, Çok Amaçlı Karar Verme, Bulanık Dilsel Değişkenler, Oyun Teorisi.

Tam metin PDF

Terör-Medya İlişkisi ve Medyada Terör Haberciliği

Terror-Media Relationship and Terror Journalism in Media

Hüseyin KAZAN
Yrd. Doç. Dr., İstanbul Aydın Üniversitesi, Gazetecilik Bölümü, e-posta: kazan.hsyn@gmail.com.
Bu çalışma, Hüseyin KAZAN’ın 02 Haziran 2015 tarihinde kabul edilen “Türkiye’de 1980 Sonrası Bölücü Terör Faaliyetleri ve Yazılı Basında Yer Alış Biçimi” başlıklı doktora tezinden türetilmiştir.

Sayfa 109 – 146 (38)
 

Öz
Terör örgütlerinin propagandasını yapmadan terörle mücadeleye destek vermek ve halkı bilgilendirmek medyanın ana görevleri arasındadır. Medya bunu nasıl yapacaktır? Bu çalışma işte bu soruya cevap aramak amacıyla hazırlanmıştır. Çalışmada “Terör”, “Terörizm”, “Terör-Medya İlişkisi”, “Medyada Terörizmle İlgili Kavramların Kullanılması”, “Basında Terör Haberlerinin Verilmesinin Olumlu Yönleri”, “Basında Terör Haberlerinin Verilmesinin Olumsuz Yönleri” ve “Basında Terör Haberleri Nasıl Verilmeli?” başlıkları çerçevesinde terör propagandası yapılmadan terör haberlerinin hangi çerçevede verilmesi gerektiği ortaya konulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Terör, Terörizm, Terör-Medya İlişkisi, Terör Haberleri, Terörle Mücadele.
 

Tam metin PDF

Stratejik Kültür ve Güncel Kuramsal Tartışmalar

Strategic Culture and Current Theoretical Debates

Özgür KÖRPE
Piyade Yarbay, Atatürk Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Öğretim Elemanı, e-posta: ozgurkorpe@gmail.com.
 

Sayfa 147 – 182 (36)

Öz
Uluslararası İlişkiler ve onun bir alt dalı sayılabilecek olan Güvenlik Stratejileri alanında, uluslararası aktörlerin eylemlerinin sebeplerini ve sonuçlarını anlayabilmek için pek çok teori geliştirilmiş; ulusların karşılaştıkları uluslararası sorunlara müdahale biçimleri de araştırmacıların ilgi alanlarından birisi olmuştur. Aslında “müdahale biçimleri” tabirinden, karar alıcıların verili bir soruna yaklaşımları anlaşılmaktadır. Dolayısıyla “müdahale” bir karar alma davranışının sonucunda biçimlenir. Herhangi bir sosyal bilim araştırmasının bu alandaki çabası ise olgudan düşünceye doğru iz sürmek ve bu sayede siyasi elitin yaklaşım biçimini, tam manasıyla “karar alma biçimini” karakterize etmek şeklinde özetlenebilir. Sonuçların ise “stratejik kültür”, “güç kullanımı tarzı”, “savaş tarzı”, “güvenlik kültürü”, “dış politika yaklaşımı” gibi şekillerde adlandırıldığı görülür. Bu çalışmanın odağını ise, siyasi/stratejik/güvenlik karar alıcı elitinin güvenlik siyasasına ve nihayet bu siyasasının gerçekleştirilmesindeki güç kullanım tercihlerine odaklanan “stratejik kültür” kavramıyla ilgili olarak uluslararası ve ulusal akademik literatürde yer alan tartışmalar oluşturmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Uluslararası İlişkiler, Güvenlik Stratejileri, Stratejik Kültür, Savaş Tarzı, Karar Alma.

Tam metin PDF

Yayım Esasları