11 Eylül Saldırısının George W. Bush Yönetimindeki ABD Dış Politikasına Etkisi

The Impacts of the 9/11 Attack on USA Foreign Policy Leaded by George W. Bush

Metin AKSOY
Yrd. Doç. Dr., Gümüşhane Üniversitesi, İİBF, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, e-posta: metinaksoy@hotmail.de

Sayfa 1 - 48 (48)

Öz
Amerikan dış politika anlayışıyla ilgili geçmişte ve günümüzde önemli tartışmalar yaşanmaktadır. Bu tartışmalar yürütülen dış politika anlayışının küresel düzeyde demokrasinin ve özgürlüklerin genişlemesi ideali ile mi yürütüldüğü; yoksa bu değerleri kendi hegemonyal çıkarları için mi kullandığı yargısında toplanmaktadır. Özellikle 11 Eylül Saldırısının ardından George W. Bush’un uygulamaya koyduğu dış politika stratejileri bu bağlamda bir dönüm noktasını ve paradigma değişimini işaret etmektedir. Bu çalışmada önce ABD’nin geleneksel dış politika yönelimi üzerinde durulacaktır. Daha sonra Bush Yönetimi öncesi ve sonrası ile 11 Eylül Saldırısı dikkate alınarak ABD dış politikasındaki değişimler üzerinde durulacaktır.
Anahtar Kelimeler: 11 Eylül, Bush Yönetimi, Dış Politika, Hegemonya, Strateji.

Tam metin PDF (Almanca)

NATO’nun Yeni Ortaklık Politikası Çerçevesinde “Küresel Ortaklar” ile İlişkileri

Relations With “Global Partners” in the Framework of NATO’s New Partnership Policy

Arif BAĞBAŞLIOĞLU
Yrd.Doç.Dr., Ahi Evran Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü. E-posta: abagbaslioglu@ahievran.edu.tr .

Sayfa 49 – 83 (36)

Öz
Bu makalenin amacı, NATO’nun küresel ortaklar ile geliştirdiği ilişkileri ve İttifak’ın yeni ortaklık politikasının söz konusu ilişkileri nasıl etkileyeceğini tüm yönleriyle tartışmaktır. Makale ABD dış politikasındaki değişimlerin NATO’nun ortaklık politikasına yönelik yansımalarını ele almaktadır ve NATO’nun yeni ortaklık politikasının dünyanın çeşitli bölgelerinde ve özellikle İttifak’ın kısa vadede genişleme imkânının olmadığı Asya Pasifik Bölgesi’nde yeni küresel ortaklar yaratacağı iddiasındadır. ABD’nin stratejik önceliklerini Asya Pasifik Bölgesi’ne kaydırması, NATO’nun bu bölgeden küresel ortaklar bulmasını sağlayacaktır. Makalede bu süreç Transatlantik ilişkilerin bir ayrışmadan ziyade bir değişim süreci içerisinde olduğunun kanıtı olarak değerlendirilmektedir.
Anahtar Kelimeler: NATO, NATO’nun Ortaklık Politikası, Küresel Ortaklar, Asya Pasifik, Amerikan Dış Politikası, Akıllı Savunma.

Tam metin PDF (İngilizce)

Askerî Güç Çarpanı Olarak Yahudi Yerleşim Yerleri

The Jewish Settlements as Military Force Multiplier

Zafer BALPINAR
Dr., Marmara Üniversitesi, Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü. E-posta: zbalpinar@yahoo.com.

Sayfa 85 – 117 (34)

Öz
Bu çalışma Yahudi yerleşim yerlerinin İsrail’in güvenlik beklentisinde askerî güç çarpanı olarak konumunu ve önemini belirlemeyi amaçlamaktadır. Yerleşimcilik politikasını yüklenen görev bakımından ele alan, güvenlik politikasındaki yerini vurgulayan ve devletin kuruluşundan bu yana devam eden askerî rolünün altını çizen bu çalışma, tarihsel akışı, geleceğe yönelik tutarlı bir projeksiyon yapılabilmesi için doğrulama parkuru olarak kullanmaktadır. Süreç incelemesi ve analiz aşamalarında yerleşimlerin İsrail için dinî/tarihî önemi ve bu yönde atfedilen değeri, sübjektiflikten uzak kalmak ve tutarlı bir çerçevede değerlendirme yapabilmek maksadıyla ele alınmamıştır. Yerleşim yerlerinden stratejik/taktik anlamda beklenenler ve güvenlik anlayışına ilişkin barındırdıkları potansiyel çalışmanın odağını oluşturmaktadır. Yahudi yerleşim yerleri hem nasıl kullanıldıkları, hem de nasıl bir kullanılma kapasitesi barındırdıkları bakımından analiz edilmektedir.
Anahtar Kelimeler: İsrail, Yahudi Yerleşim Yerleri, Güvenlik, Güvenlik Politikası, Askerî Güç Çarpanı.

Tam metin PDF

Harbin Beşinci Boyutunun Yeni Gereksinimi: Siber İstihbarat

The New Requirement for the Fifth Dimension of the War: Cyber Intelligence

Gökhan BAYRAKTAR
Hv. İsth. Kur. Bnb., Genelkurmay Başkanlığı, E-posta: gokhanbayraktar@hotmail.com.

Sayfa 119 – 147 (30)
 

Öz
Bir disiplin haline getirilmesinden bu yana yaklaşık yarım yüzyıl geçmiş olan istihbarat kavramı, yapıları ve faaliyet alanları tehdit algılamalarındaki değişime paralel olarak sürekli değişmiştir. Siber uzayda yaşanan gelişmeler sayesinde geleneksel istihbarat giderek yerini spesifik istihbarat alanlarına bırakırken, söz konusu gelişmeler harp ortamına da farklı bir bakış açısı getirmiştir. Devletlerin kritik sektörlerinin bilgi altyapılarını hedef alan siber savaş, başta modern ülkeler olmak üzere siber bağımlılıkları yüksek olan devletlerin ulusal güvenlikleri için gerçek bir tehdit oluşturmaktadır. Siber savaşın asimetrik özelliği nedeniyle bireylerden karmaşık ulusal organizasyonlara kadar geniş bir yelpazede olan tehdidin kaynağının tespit edilememesi, çok düşük maliyetlerle büyük etkiler oluşturması ve konvansiyonel silahlara başvurmadan sadece görünmeyen saldırıların kullanılmaya başlanması, siber savaşın önemini daha da arttırmakta ve bu tehdide karşı siber istihbarat kavramına olan gereksinimi ön plana çıkarmaktadır. Bu çalışmada uluslararası ilişkilerde sınırları tanımlanamayan siber uzayda icra edilecek siber savaşların devletlerin ulusal güvenliklerini tehdit eden yeni bir savaş çeşidi olduğunu açıklamak, siber savaşlarda inisiyatifi kazanabilmek ve tehditle ilgili değerlendirmeler yapabilmek için önem arz eden siber istihbarat kavramı ile faaliyet alanlarını tanımlamak ve yöntemlerini ortaya koymak amaçlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Siber Uzay, Siber Tehdit, Siber Güvenlik, Siber Savaş, İstihbarat.
 

Tam metin PDF

İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın İki Cepheli Savaş Sorunu

Germany’s Two-Front War Question during the Second World War

Burak ÇINAR
Yrd. Doç. Dr., Niğde Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi. E-posta: burakcinar@ttmail.com.
 

Sayfa 149 – 197 (50)

Öz
Uluslararası siyasette barışta ve savaşta önemli bir yer tutan iki cepheli savaş hâli, özellikle Alman büyük stratejisi ve dış politikası ile özdeşleşmiştir. Bu araştırmada İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın iki cepheli savaş ile ilişkisi siyasi ve askerî açılardan ele alınmaktadır. Almanya’nın istila politikasında izlediği strateji, savaşın tırmandırılmasıyla gelişen asli ve tali cephelere yönelik Alman tedbirleri, savaşın kırılma noktasında iki cepheliliğin yeri ve savaşın ilerleyen döneminde cephe sayısının artması karşılıklı stratejiler doğrultusunda incelenmektedir. Araştırma Alman liderlerin müttefiklerine bağlı olan ve pek önemsemediği diğer strateji seçeneklerini de içermektedir.
Anahtar Kelimeler: İkinci Dünya Savaşı, İki Cepheli Savaş, Almanya, Saatin Aksi Yönü İstila Politikası, İkinci Cephe.

Tam metin PDF

İran Nükleer Programının Türk Dış Politikasına Etkisi

Effect of Nuclear Program of Iran on Turkish Foreign Policy

Hasan ÜRKÜT ve Gökhan SARI
J.Yzb., Amasya İl Jandarma Komutanlığı. Yazar, 2013 yılında Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü'nde Uluslararası Güvenlik ve Terörizm alanında yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. e-posta: hurkut06@gmail.com.
Dr.J.Alb., Jandarma Meslek Yüksek Okulu, Güvenlik Bilimleri Bölüm Başkanı, e-posta: gokhansari@yahoo.it.

Sayfa 199 – 228 (30)

Öz
Son yıllarda Türkiye’nin Orta Doğu’da daha aktif bir rol üstlenmesine bağlı olarak Türk Dış Politikasının “Orta Doğululaştığı” ve bunun Batı’dan uzaklaşması anlamına geldiği argümanı uluslararası ilişkiler üzerine yazılan literatürde giderek kabul görmeye başlamıştır. Ekonomik karşılıklı bağımlılık, yoğun bir diplomasi trafiği ve güvenlik sorunlarının ortaklaşa çözülmesiyle tehditleri fırsatlara çevirmeyi planlayan bir vizyonla Türkiye, İran nükleer krizine aktif bir şekilde müdahil olmuştur. Türk karar alıcıları, Batılı güçlerin yaptırımlara yönelik eğilimine rağmen, İran yönetiminin nükleer politikalarına karşı daha yumuşak bir üslubu benimsemiştir. Bu çalışmada, bu gerçeklerden hareketle, 2010 yılı NATO Lizbon Zirvesinde kabul edilen Füze Kalkanı Projesi’ne (FKP) kadar olan sürede Türkiye’nin İran nükleer programına ilişkin yürüttüğü politikalarla ilgili anlamlı açıklamalar getirilmeye çalışılmıştır. Ayrıca Türkiye’nin İran nükleer programından kaynaklanan tehdit algılamaları çeşitli boyutlarıyla incelenmiştir. Bu çalışmada, sonuç olarak, İran’ın nükleer programının bölgesel ve küresel yarattığı etki ile Türkiye’nin bu soruna yaklaşımı geçmişten çıkarılan dersler çerçevesinde geleceğe yönelik değerlendirmelerle ele alınmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: İran Nükleer Programı, Eksen Kayması, Füze Kalkanı Projesi, Komşularla Sıfır Sorun Doktrini, Tehdit Algısı.
 

Tam metin PDF

Eleştirel Güvenlik Çalışmaları Kapsamında Frankfurt Okulu ve Soğuk Savaş Sonrası Güvenlik Sorunlarına Eleştirel Bir Yaklaşım: Galler Ekolü

Frankfurt School in the Context of Critical Security Studies and a Critical Approach to Security Problems after the Cold War: Welsh School

Fikret BİRDİŞLİ
Yrd.Doç. Dr., Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, İ.İ.B.F. Uluslararası İlişkiler Bölümü, Siyasi Tarih A.B.D. Başkanı, E-posta: fbirdisli@ksu.edu.tr

Sayfa 229 – 256 (28)

Öz
Güvenlik çalışmaları Soğuk Savaş yıllarında klasik realizmin etkisi altında tehditler ve çıkarlar bağlamında yürütülmüş; Soğuk Savaş’ın sonlarına doğru şiddet, korku ve risk gibi kavramları da içererek kapsamı genişlemiştir. Ayrıca güvenlik ve güvensizliğin kaynağı sadece sonuçlar üzerinden değil, nedenler üzerinden de sorgulanmaya başlanmış ve ortaya eleştirel güvenlik çalışmaları çıkmıştır. Eleştirel güvenlik çalışmaları sadece güvenliğin nasıl sağlanacağıyla değil, güvensizliğin kaynağıyla ilgilendiğinden güvenliği sadece düşman ve düşmanlıkların bulunmadığı bir barış hali (negatif barış) olarak tanımlamak yerine sosyal, ekonomik ve kültürel yapıyı kapsayacak bir bütünlük içinde (pozitif barış) ele almış ve tehdit algısını epistemolojik düzlemde irdelemiş ve eleştirmiştir. Eleştirel güvenlik yaklaşımları, devlete yönelik tehdit ve riskler yerine bireyi merkeze alarak insan potansiyelinin önündeki engellere de dikkat çekmesi bakımından siyaset bilimine jeopolitiğin ve stratejinin ötesinde katkılarda bulunmuştur. Eleştirel güvenliğin bu düşünsel derinliğine ise Birinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya’da ortaya çıkan bir düşünce okulu olan Frankfurt Okulu kaynaklık etmiştir. Genellikle otorite ve önyargılarla ilgili problemler üzerine yoğunlaşan Frankfurt Okulu, güvenlik çalışmalarına özgürleşme kavramını kazandırmıştır. “Bireyin sıkıntı ve güçlüklerden kurtularak mutluluğunun artması” şeklinde tanımlanan “özgürleşme”, pozitif barış anlayışının gelişmesine neden olmuştur. Frankfurt Okulu düşünsel derinliği ve eleştirel yöntemi ile güvenlik alanında çalışan pek çok düşünürü ve ekolü etkilemiştir. İngiltere’deki Aberyswyth Üniversitesi’nde yapılan eleştirel güvenlik çalışmaları da bunlardan biridir. Bu çalışmada, Soğuk Savaş sonrası ortaya çıkan tehditleri kimlik sorunları ve ötekileştirmenin neden olduğu marjinalleşme üzerinden çözümleyen Aberyswyth (Galler) Ekolünün 11 Eylül terör saldırıları sonrası uluslararası alanda ortaya çıkan güvenlik sorunlarının analizine ilişkin eleştirel yaklaşımının tanıtılması amaçlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Eleştirel Güvenlik, Frankfurt Okulu, Galler Ekolü, Hegemonya, Özgürleştirme.
 

Tam metin PDF

Kitap Tanıtımları

Yayım Esasları