Arap – Kürt Karşıtlığı Temelinde Irak’ın Parçalanmasına Giden Yol ve Türkiye

Road Leading to Irak's Dismantling and Turkey, on the Basis of Arab – Kurd Confrontation

İhsan Serif KAYMAZ
Yrd.Doç.Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi.

Sayfa 7 - 32

Öz
Aşağıdaki makalede parçalanma sürecine girmiş olan Irak’ın durumu ve bu sürecin Türkiye üzerindeki olası etkileri değerlendirilmiştir. İngilizler tarafından 1921’de kurulan Irak’ın nüfusu ile ilgili genel bilgiler verildikten sonra, nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan iki ana etnik grubun –Araplar ile Kürtlerin– göreli durumları tarihsel süreç içinde ele alınıp incelenmiştir. Şii Arapların Irak’taki konumları 1921’den günümüze değin yaşanan gelişmeler ışığında irdelenmiş, bunların Sünnî ağırlıklı merkezi yönetimle uyuşmazlıkları, kendi aralarındaki anlaşmazlıkları ve Baas yönetiminin etkili politikaları sonunda giderek Arap ulusal kimliğini benimsemeleri anlatılmıştır. Bugün ülkede faaliyette bulunan baslıca Şii gruplar ve bunların ülkenin geleceği üzerindeki olası etkileri tartışılmıştır. Kurulusundan beri devleti sıkı bir merkeziyetçilikle yöneten Sünnî Arapların yönetim politikalarında süreç içinde meydana gelen değişiklikler özetlenmiş, bugün gelinen noktada Sünnî ve Şii Arapların Irak’ın parçalanması tehlikesi karsısındaki yaklaşımları ele alınmıştır. Arapların ardından Kürtlerin durumu değerlendirilmiştir. Kürt kimliği ve Kürt sorunu hakkında özet açıklamalar yapıldıktan sonra, Irak Kürtlerinin devletin kurulmasından buyana merkezi yönetimle çatışmaları ve bu süreçte bölge dışı emperyalist müdahalelerin rolü yine özet olarak anlatılmıştır. Birinci Körfez Savası’nı izleyen dönemde ülkenin kuzeyinde bir “de facto” Kürdistan Devleti’nin kurulusu, bu olumsuz gelişmeye Türkiye’nin katkısı ve tepkisi, ortaya çıkan “de facto” oluşumun yasama sansı irdelenmiştir. Amerikan işgali sonrasında temel parametrelerin değişmesi ve bu değişikliğin Kürt sorununa kazandırdığı yeni boyutlar ele alınmıştır. Kürdistan Devleti’nin “de facto” bir oluşum olmaktan çıkıp, resmen tanınması olasılığı ve Irak’ın bölünmesi anlamına gelecek olan böyle bir durumun Türkiye’ye maliyeti değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Irak, Kürt Sorunu, Şiî, Sünnî, Araplar.

Tam metin PDF

Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası Kıskacında Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri

Turkey - European Union Relations under the Pressure of European Security and Defense Policy

Siret HÜRSOY
Yrd. Doç. Dr., Ege Üniversitesi, İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü, e-mail: sireth@bornova.ege.edu.tr.

Sayfa 34 - 47

Öz
11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon’a yapılan terör saldırılarından sonra medeniyetler için terörizm, Soğuk Savaş döneminin ardından hâlen daha tam olarak bir düzenin sağlanamadığı “yeni” dünya sistemi içerisinde, önemli bir asimetrik tehdit olarak uluslar arası toplumun karsısında durmaktadır. New York, Washington, Bali, Madrid, İstanbul ve Beslan/Kuzey Osteya’daki terör eylemleri doğrudan Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) alınması tartışmalarıyla bağlantılı olmasa da, gecikmiş ama çok gerekli bu tartışmanın Avrupa’da yaygın bir şekilde başlatılmasına neden olmuştur. Eğer AB, 21’inci yüzyılda küresel bir güce sahip olmak istiyorsa, ekonomik gücünün yanında etkin bir Avrupa güvenlik ve savunma kanadını da oluşturmak zorundadır. Bunun için de Türkiye’nin sadece bölgesel ekonomik etkinliği değil, güvenlik ve savunma alanlarındaki avantajlarının da AGSP içerisinde etkin bir şekilde kullanılması durumunda, AB’nin küresel bir güç olma yolunda isi kolaylaşabilir.
Anahtar Kelimeler: AB, AGSP, NATO, Güvenlik, Savunma.

Tam metin PDF

Metafizik Cemaatten Ekonomik İnsana: Türk İnkılabının Hareket Noktası ve Hedefi Üzerine Düşünceler

From Metaphysical Community to Economical Human: Thoughts on the Starting Point and Goal of Turkish Revolution

Nazmi ÇEŞMECİ
Harp Akademileri Komutanlığı Stratejik Arastırmalar Enstitüsünde Öğretim Elemanı.

Sayfa 48 - 58

Öz
İnsanlığın gelişimi bir anlamda bireyin gelişimi olarak da tanımlanabilir. Toplumsal yasama geçişten önceki ilkel insan da birey ya da çekirdek toplum olarak yaşamıştı. Sonraki yıllarda insanlar kaderlerini teslim ettikleri kavramların veya büyük bireylerin altında cemaat olarak yasamayı sürdürdüler. Antik çağdaki bazı sınırlı örnekler dışında bu yasam tarzı sanayi devrimine kadar sürdü. Sanayi devrimi, kitlesel üretim ve tüketim ile ekonominin bir bilim olarak ortaya çıkısı, bir daha geri dönülmemek üzere bireyi ön plana çıkardı. Bilim ve teknolojinin yaygınlaşması ile sanayi toplumunun ortaya çıkısı, kitlelerin yapısını değiştirerek rasyonel düşünen ekonomik insan tipolojisini yapılandırdı. Bu yapılanma giderek “gelişmiş bireyler”in oluşturduğu “modern toplum”u tarih sahnesine çıkardı. Bu dönüşümü gerçekleştiremeyen topluluklar ise “Metafizik Cemaat” özelliklerini sürdürdüler. 20’nci yüzyılın ilk çeyreğinde birdenbire hızlanan Türk modernizasyonu insanlık tarihinin sayılabilecek adetteki sürprizlerinden birini oluşturmuştur. Bu modernizasyon projesinin hareket noktası ve dayandığı ilkeler konusunda pek çok görüş ifade edilmiştir. Bu tür tarihî gelişmelerin tek bir nedene dayanması elbette mümkün değildir. Ancak bu nedenlerden birkaçı (ya da sadece biri) oluşumun dayandığı ana ilkeyi teşkil etmiştir. Türk modernizasyonunda temel ilkelerden birinin, son yüzyıllarında “cemaat” bilinciyle yasaya gelen bir ulustan, rasyonel düşünebilen “ekonomik insan” yaratmayı hedef alan bir toplum mühendisliği olduğu tezi de üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. Makalede, bu tezi doğruladığı düşünülen veriler tartışılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Devrim, Reform, Atatürk, Metafizik, İktisat.

Tam metin PDF

Pentagon’un Yeni Yol Haritası ve Türkiye’nin Ulusal Güvenlik Politikalarına Etkileri

Pentagon's New Road Map and Its Effects on Turkey's National Security Policy

Nihat BİLİCAN
Hv.Plt.Yzb., Hava Harp Akademisi 2’nci sınıf öğrencisi.

Sayfa 60 – 69

Öz
ABD, 11 Eylül terör saldırılarından sonra, ulusal güvenlik kurumlarının transformasyonunu ve yeniden yapılandırılmasını gerçekleştirme ve ulusal güvenlik politikalarını yeniden sekilendirme çabalarına hız vermiştir. Bu kapsamda terörizm ve kitle imha silâhlarının gelişimini engellemek ve kontrol altına almak için Başkan BUSH tarafından gündeme getirilip uygulama sahasına konulan ve “BUSH DOKTRİNİ” olarak adlandırılan yeni bir güvenlik modeli oluşturulmuştur. “Önceden hareket etme/ön alma” felsefesini esas alan bu doktrinin, Türkiye’nin güvenlik politikalarına etkileri gündeme gelmiştir. Özellikle Türkiye’nin güvenliğinin hassas noktaları olan PKK/KONGRA-GEL terör örgütü, Boğazların güvenliği, Ege’deki hak ve menfaatlerimizin korunması ve Kıbrıs meselesinde Türkiye’nin izleyeceği politikalarda değişme zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Özellikle “BUSH DOKTRİNİ”’nden etkilenip güvenlik politikalarını yeniden şekillendiren ABD’nin, önümüzdeki 15-20 yıl süresince izleyebileceği güvenlik politikalarının iyice analiz edilerek, kendi politikalarımız için bir vizyon belirleme ihtiyacı doğmuştur.
Anahtar Kelimeler: Ulusal Güvenlik, Yol Haritası, Bush Doktrini, Önleyici Müdahale, Ulusal Çıkar.
 

Tam metin PDF

Türkiye – AB İlişkilerinde Kritik Bir Aşama : Tam Üyelik Müzakereleri ve Türkiye’nin AB’ye Tam Üyeliği

A Critical Phase in the Turkish - EU Relations: Membership Negotiations and Turkey's Full Membership to EU

Ö. Şakir BABAOĞLU
Prof.Dr., Emekli

Sayfa 70 - 81

Öz
Türkiye’nin AB ile çıktığı yolculuk 1959 yılına dayansa da gerçekte Türkiye’nin tam üyelik başvurusu 1987 yılında yapıldı ve 1999 Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’nin aday ülke olduğu teyit edildi. Aralık 2002 yılında yapılan Kopenhag Zirvesi’nde “Türkiye, sunulan siyasî kriterleri yerine getirirse AB müzakerelere zaman kaybetmeksizin başlayacaktır” sonucuna ulaşıldı. Nitekim Avrupa Biriliği Komisyonunun hazırladığı, Türkiye’nin tam üyelik yolunda ilerlemesini değerlendiren 2004 raporu, Avrupa Konseyine müzakerelere başlanmasını önermiştir. Türkiye’nin AB’ye tam üyelik sürecindeki ısrar nedeni gerçekte istikrar ve değişim arayışının bir sonucudur. Türkiye’nin ekonomik kalkınması için AB katılım sürecinin sağladığı istikrar ortamına ihtiyacı vardır.
Anahtar Kelimeler: AB, Türkiye, Tam Üyelik, Özel Statü, Azınlık.

Tam metin PDF

Savunma Harcamalarının Ekonomik Büyüme Üzerine Etkisinin İncelenmesi

Study of the Effect of Defense Expenses on Economic Growth

Kutluk Kağan SÜMER
Tnk.Atğm.Yrd.Doç.Dr.

Sayfa 82 - 91

Öz
Bu çalışmada savunma harcamaları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki incelenmeye çalışılmıştır. Savunma harcamaları ile ekonomik büyümeye etkisinin artırıcı veya azaltıcı olduğuna ait iki farklı görüşe de yer verilerek bir ekonometrik model yardımıyla çeşitli ülkelerde savunma harcamalarının ekonomik büyümeye etki kat sayıları bulunmaya çalışılmıştır. Gelişmiş ülkelerde savunma harcamalarının ekonomik büyüme üzerinde etkisinin pozitif (artırıcı) olduğu savı ile hareket edilmiş; ekonometrik modellerden de bu savı doğrulayan sonuçlar alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: Savunma harcamaları, ekonomik büyüme, ekonometrik model, panel veri.

Tam metin PDF