Beyaz Rusya’nın Denge Stratejisi ve Rus Dış Politikasına Etkisi

Balance Strategy of Belarus and its Effects on Russian Foreign Policy

Mert GÖKIRMAK
Yrd.Doç.Dr., Uludağ Üniversitesi, E-posta: mert@uludag.edu.tr

Sayfa 7 – 31 (25)

Öz
Rusya ile ABD ve AB arasındaki jeopolitik rekabet 2008 yılındaki Rusya-Gürcistan savaşından sonra daha net bir biçimde hissedilmeye başlanmıştır. Bu rekabet bugün Doğu Avrupa’dan, Karadeniz’e ve oradan Kafkasya ve Orta Asya’ya uzanan hilal üzerinde devam etmektedir. Rusya ile ABD-AB eksenli bu mücadelenin en önemli cephelerinden biri olarak Beyaz Rusya öne çıkmaktadır. Bu cephe düştüğü takdirde Rusya, hem Doğu Avrupa’da, hem de Karadeniz’de stratejik dengelerin değişeceğinin farkındadır. Dolayısıyla Beyaz Rusya’daki gelişmeler, özellikle Rus dış politikası açısından “hayati çıkar” kavramı çerçevesinde ele alınmaktadır. Beyaz Rusya halkının Rusya ile olan tarihsel ve etnik bağları da düşünüldüğünde, son dönemde iki ülke arasında ortaya çıkan sorunların Rusya ve Beyaz Rusya arasındaki bir liderlik sorunu mu, yoksa Beyaz Rusya’nın Atlantik İttifakı ve Avrupa Birliği’ne yönelik kalıcı bir dış politika değişikliği mi olduğu önem kazanmaktadır. Makalenin amacı, Beyaz Rusya’nın dış politikasındaki yeni dinamiklerin sebeplerini ortaya koymak ve Rusya’nın bu değişimi nasıl algıladığını göstermektir.
Anahtar Kelimeler: Rusya, Beyaz Rusya, Lukaşenko, Doğu Ortaklık Projesi, Avrupa Birliği.

Tam metin PDF

Karadeniz Bölgesi’ndeki Değişimin Analizi

Analysis of the Shift in the Black Sea Region

Ahmet AŞIK
P.Bnb., Harp Akademileri Komutanlığı, Stratejik Araştırmalar Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi, E-posta: ahmett_a@mynet.com

Sayfa 33 – 56 (33)

Öz
Soğuk Savaş sonrasında yaşananlar, tüm dünyayı olduğu gibi Karadeniz Bölgesi’ni de derinden etkilemiştir. Fakat asıl büyük değişim ve gerilim 11 Eylül sonrası yaşanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nin, Akdeniz’den sonra Karadeniz’e istikrar getirme bahanesiyle yerleşme çabası, Romanya ve Bulgaristan’ın önce KuzeyAtlantik İttifakı (NATO)’na, sonrasında Avrupa Birliği (AB)’ne üye olmaları ve bu iki ülkenin ülkelerindeki bazı üs ve havaalanlarını NATO ve ABD’nin kullanımına açmaları, Batı ile RusyaFederasyonu (RF) arasındaki ilişkileri olumsuz etkilemiştir. RF’nin etki sahasında değerlendirilen Ukrayna ve Gürcistan’da yaşanan renkli devrimler, Güney Osetya üzerinde yaşanan Rus-Gürcü çatışması, ABD ile AB’nin stratejik amaçları doğrultusunda bölgeye yönelik izledikleri siyaset dengeleri iyice sarsmıştır. AB’nin ve özellikle ABD’nin Karadeniz’e yönelik yaptığı girişimleri ve eskiden peyki konumundaki ülkelerde yaşananları kendisine yönelikbir tehdit olarak algılayan RF, karşı hamleler yapmıştır. RF’yi Karadeniz’in jeopolitik dengesinin belirlenmesinde ön plana çıkaran husus; yeni bin yılın başlarında değiştirdiği enerji politikasıyla birlikte yükselen gücü, eski günlerine dönme konusunda uyguladığı strateji ve buyolda gösterdiği kararlılıktır. Karadeniz Bölgesi’nde yaşanan bu gelişmeler, Karadeniz’in Montrö Anlaşması ile kazanılmış statüsünün korunmasından yana olan ve aynı zamanda bölgede sağlam temellere oturtulmuş, istikrarlı bir düzenin girişimcisi ve savunucusu olan Türkiye’yi de yakından ilgilendirmektedir. Yaptığı ikili ve çok taraflı anlaşmalar, bölge ülkeleriyle kurduğu yakın ilişkilerle önemli ve etkili bir bölgesel aktör konumundaki Türkiye, yaşanan gelişmeleri kendisi yönlendiremediği takdirde, kendisini bir rekabet veçatışma ortamının içinde bulacağının farkında olmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Karadeniz, Soğuk Savaş, 11 Eylül, Türkiye, RF, ABD, AB.

Tam metin PDF

Terör Yönetimi Kuramı ve Cesaret: Kavramsal Bir Tartışma

Terror Management Theory and Courage: A Conceptual Discussion

İbrahim Sani MERT
Dr.Topçu Bnb., Gnkur.Per.Bşk.lığı PYS Daire Proje Sb., E-posta: imert@tsk.tr.

Sayfa 57 – 81 (25)

Öz
Terör Yönetimi Kuramı, sosyal bir psikolojik kuram olarak, ölümlülük farkındalığının kendimiz ve sosyal davranışlarımız üzerindeki potansiyel etkisini anlamamızda bizi bilgilendirir. Bu çalışmanın amacı; güvenlik konusu üzerinde çalışma yapan araştırmacıları Terör Yönetimi Kuramı hakkında bilgilendirmek ve kuramın geliştirilmesine katkı sağlamaktır. Bu nedenle, Terör Yönetimi Kuramının temel kabulleri ve savları açıklanmış ve kurama yöneltilen eleştiriler incelenmiştir. Bu eleştiriler analiz edildiğinde, cesaret kavramının kurama yönelik bu eleştirilere cevap verebilecek bir yapıda olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, cesaretin, kuramın bir tamamlayıcısı olarak, kuramın geliştirilmesine katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Terör Yönetimi Kuramı, Cesaret, Terör, Güvenlik.

Tam metin PDF

Ege’de Bitmeyen Sorunun Bir Unsuru Olarak Türk ve Yunan Karasuları ve Ulusal Hava Sahaları

Territorial Waters and National Air Spaces of Turkey and Greece as a Factor of the Neverending Problem of Aegean Sea

Serhan YÜCEL
Harp Akademileri Komutanlığı, Stratejik Araştırmalar Enstitüsü, Harp/Harekât Hukuku Yüksek Lisans Mezunu, E-posta:Syucelf@THY.com.

Sayfa 83 – 101 (19)

Öz
Türkiye ile Yunanistan arasında Ege Denizi’nin istisnai yapısından kaynaklanan ve birbirleriyle zincirlenmiş durumda bir dizi ihtilafkonusu bulunmakta olup, bu hususları “Ege Sorunu” ana başlığı altında toplamak mümkündür. İkiülke arasındaki bahse konu sorunlar, esas itibarı ile karasuları, kıta sahanlığı, hava sahası, adaların silah ve askerden arındırılması ile antlaşmalarla egemenliği devredilmemiş ada, adacık ve kayalıkların aidiyeti konularındaki şiddeti zaman içinde değişiklik arz eden ihtilaflardır. Bu sorunların en temeli ve dolayısıyla en mühiminin karasuları sorunu olduğu mütalaa edilmekte olup, mevcut çalışmanın konusunu teşkil eden ulusal hava sahası sorunu da, karasuları sorunuyla direkt olarak bağlantılıdır. Mevcut çalışma, “Türk ve Yunan Ulusal Hava Sahaları’nın Sınırlandırılması Sorununun Ege Sorunu İçindeki Yeri ve Önemi Nedir?” sorusunu cevaplamayı, yani Ege’de ulusal hava sahası sorununu tarafların tezleri ve tarihsel arka plan bağlamındaortaya koymayı ve anılan sorunun Ege Sorunu’nun bütünü içindeki yerini analiz etmeyi amaçlamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Karasuları, Hava sahası, Ege Denizi, Türkiye, Yunanistan.

Tam metin PDF

Ege’de Denizden Yapılan Yasa Dışı Göç ve Göçmen Profilleri, Göçmenlerin Geleceğe Yönelik Beklentileri ve Öngörüler

Illegal Migration Through Agean Sea, Profiles and Expectations of the Migrants and Estimations

M. Zeki BODUR
Dz.Alb., Sahil Güvenlik Komutanlığı Denetleme ve Değerlendirme Başkanlığı, Denetleme Grup Bşk., E-posta: mzbodur@yahoo.com.

Sayfa 103 – 133 (33)

Öz
Bu çalışmanın amacı; Ege’de denizden yapılan yasa dışı göçte yakalanan yasa dışı göçmenlerin, genel görünümlerini, hedef ve kaynak ülke bilgilerini belirlemek, göçmenlerin geleceğe yönelik düşüncelerini ve beklentilerini ortaya çıkararak, yasa dışı göçün geleceğine yönelik öngörülerde bulunmaktır. Ülkemizde yasa dışı göç konusunda birçok araştırma bulunmasına rağmen denizden yapılan yasa dışı göç ve göçmenlerin genel görünümlerine ilişkin daha kapsamlı bir çalışma yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çalışmada öncelikle göçmenlerin genel görünüşleri altı ay süreli yapılan bir araştırma neticesinde tespit edilmiş ve bu sonuçlara istinaden elde edilen verilerden yasa dışı göçün temel nedenlerine ve geleceğine yönelik öngörülerde bulunulmaya çalışılmıştır. Mevcut verilere göre yasa dışı göç, başta küreselleşmenin tehditettiği olumsuz şartların değişmemesi halinde geleceğe yönelik olarak hızlanarak devam edecektir. Geleceğe yönelik öngörülerde bulunabilmek için öncelikle benzer nedenlere sahip olan “Kavimler Göçü’nün” neden ve sonuçları, günümüzdeki yasa dışı göç olayı ile karşılaştırılarak analiz edilmesi gereklidir. Yasa dışı göçün günümüzde birçok ülkenin yapmış olduğu gibi kolluk kuvvetleri gibi zorlayıcı tedbirlerle önlenemeyeceği gözden kaçırılmamalı, butür tedbirlerin gelecekte başka bir şekilde patlamaya neden olacağı dikkate alınmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Yasa dışı göç, denizden yasa dışı göç, göçmen, göçmen görünümü, güzergâh.

Tam metin PDF